Bugün IMA' da Sertaç Delibaş ile ayakkabı tasarımı kursunun ilk bölümünü yaptık. Sektörden insanlar da vardı, merak sebebi ile gelenler de. Bugün genel olarak ayakkabı tasarım süreçlerinden, işin inceliklerinden, zorluklarından bahsettik. Biz bol bol soru sorduk...Kıyafetlerle ilgili insanın az çok fikri oluyor, nasıl üretilir, nasıl tasarlanır diye...Ama ayakkabıların nasıl üretildiğine dair detayları pek bilmiyoruz.
Sertaç samimi, içten ve bildiğini, tecrübelerini çok rahat şekilde paylaşan bir tasarımcı. Hedeflediği, ayakkabılarını giyerken hayal ettiği belli bir kadın tipi var...
Sağda Sertaç' ın tasarımlarından birini görebilirsiniz.
Çok yüksek topuklu ayakkabıları gördüğümde, bunlarla nasıl yürüneceğini düşünmüş acaba tasarımcısı diye sorardım kendi kendime....Oysa tasarımcı onun yolda, dışarda, kaldırımda yürürken giyilmesini değil; ofiste, davette giyilmesini hayal edebilirmiş sadece...Örneğin Sertaç salon ayakkabısı yapıyor...Yani onun ayakkabılarını giyen kadın arabasından inecek, davetli olduğu salona girecek....Ayakkabı tasarımı için bir lisans ya da yüksek lisans programları açılmasını umuyorum...O da olmazsa uzun süreli bir sertifika programı...
Bir sürü şey diktim, kendi üzerimde denemeye üşendiğim için prova mankeni üzerinde denedim hepsini.... Benim alt bedenim 38 üst bedenim 36...Mankenimi 38 almıştım ama yanlış yapmışım...Manken alt değil üst bedene göre alınırmış...Zaten kalçadan aşağısı olmadığı için daraltmak genişletmek kolay, ya düz olur ya çan olur genelde etekler...ama üst kısım öyle mi, omzu var, ğöğsü var, beli var....O yüzden aklınızda olsun üst bedeninize göre alın mankeni....
Nerden alacağım derseniz...Dolapdere' de bulursunuz...
Peki üstü bir beden büyük olan kıyafetler ne mi oldu?:) Yeğenimin oldu...Prova mankenim Nezaket tam onun bedeniymiş....
Bir baktım zaman su gibi akıp geçmiş, ben neredeyse 2 yıldır bloguma yazı yazmamışım. Bu bloggerlık disiplin işi, her gün zaman ayıracaksınız, içeriğinizi , resimlerinizi hazırlayıp, bir de düzgün bir dil ile yazacaksınız... Derin mevzulara girmedeeeeen, bu yazının esas amacını söyleyeyim: yazmaya devam edeceğim, çünkü dikiş severler için çok da Türkçe kaynak yok internette maalesef...Ben bir kaç site bulup, çok da yararını gördüm... Belki dikmekten zevk aldığım kadar faydam da olur dikiş ile ilgilenenlere...Yazmaya ara verdiğim süre boyunca dikmeye devam ettim, ama başka yoğunluklarım sebebi ile dikiş kursunu bıraktım...Zaten onun sonu yok, öğrendim bu işi, bitti gibi bir durum yok...Bugün başlasam yine bir sürü şey öğreneceğim biliyorum...
Neler yaptım bu sürede başka.
Geçtiğimiz yaz Marangoni Londra' da stildanışmanlığı eğitimine gittim, 3 hafta sürdü.
Bu haftasonu ayakkabı tasarımı eğitimine başlıyorum İMA' da....
Kendim için bir kaç marka keşfettim, onlara fena tutkun oldum:)
Her gün yazamayacağımı biliyorum, yazacağım desem yalan olur...
Ama elimden geleni yapacağım:)
Sevgiler